Tat alma bozukulukları hipoguzi, aguzi ve disguzi olarak çeşitli alt gruplara ayrılır. Disguzi tat bozukluğunun genel adıdır. Hipoguzi tat almada azalma, aguzi hiç tat alamama, demektir.
Tat tomucukarında geçici fonksiyon kaybı olmuşsa bir dönem bu hastalarda Aguzi adını verdiğimiz hiç tat alamama durumu görülebilir. Ağız içi enfeksiyonlar, üst solunum yolu enfeksiyonları, kulak enfeksiyonları, diş enfeksiyonları ve sistemik enfeksiyonlar; örneğin HIV enfeksiyonunda tat alma bozukluğu görülmektedir.
Temel tat duyuları acı , ekşi , tatlı , tuzlu ve umami tadıdır. Burada Türkçe adlandırmalarda tat duyusu ile tatlı kavramının aynı kelime kökeninden adlandırılması kimi durumlarda anlam karışıklığına neden olabilmektedir. Tatlı kavramı yerine şekerli kavramının da kullanılması kimi durumlarda tercih edilebilir.
Ağızda tat bozukluğunun bir belirtisi olan ağızda demir tadı, tat duyusunun bozulması olarak bilinen disguzi'nin (paraguzi) bir sonucudur. Ağızda metalik tat olarak da ifade edilebilen bu durum genellikle ağız hijyeniyle alakalıdır ancak nadir de olsa bazı sağlık sorunlarına işaret edebilir.
Koku duyusunun azalması hipozmi olarak tanımlanırken tat duyusunun azalması ise hipoguzi olarak adlandırılır.
Anosmi (koku alamamak) hastalığının bilinen bitkisel bir tedavisi bulunmamaktadır. Ancak anosmi tedavisinde koku egzersizleri yapılabilmektedir. Koku da bütün duyular gibi yönlendirilebilir ve çalıştırılabilir. Hastaya koku alamadığı dönemlerde sevdiği baskın kokulardan; limon, taze nane, kahve koklatılmaktadır.
Koku halüsinasyonları burun enfeksiyonları, burun polipleri veya diş problemleri gibi yaygın tıbbi durumlardan kaynaklanabilir. Migren, kafa yaralanmaları, felç, Parkinson hastalığı, nöbetler veya beyin tümörleri gibi nörolojik durumlardan da kaynaklanabilmektedir.
Çoğu kimsenin aşina olduğu tuzlu, tatlı, acı ve ekşi tat duyularına yakın geçmişte eklenmiş olan umami, gastronomi dünyasında kabul görmüş bir kavramdır. Net bir şekilde tanımlanamayan bu beşinci tat; oldukça kalıcı ve dil üzerinde hafif tüy dokunuşunu andıran bir yapıya sahiptir.
Tat alma organımız olan dilimizin yüzeyinde papilla adı verilen küçük çıkıntılar bulunur. Papillada tat tomurcukları yer alır. Tat tomurcuklarında kemoreseptör adı verilen özelleşmiş duyu hücreleri bulunur. Bu reseptörler tatların algılanmasını sağlar.
Bitter, buruk veya acımtırak olarak tanımlanabilecek bir tattır. Zaman zaman gıdalara kasıtlı olarak eklenmekle birlikte genellikle hoş olmayan bir lezzet olarak kabul edilir. Bitter tat veren nesnelere örnek olarak limon kabuğu, bira, zeytin ve kahve verilebilir.
Nedir
İtalyan yaka gömlek nedir
UNO el değiştirme kartı nedir
Odtü estiem nedir
Dikey pazaryeri nedir
Saf ipek eşarp nedir
3 ün tam katı nedir
Lipodissolve nedir
15 Mart günü nedir
Kaolin kili nedir
30 2 kumaş nedir
Çamaşır makinesi elde yıkama nedir
VİOP nedir basit anlatım
Stabilizasyon nedir
İnternetin ana kaynağı nedir
1500 adet nükleotitten oluşan dna parçası nedir
1RM hesaplama nedir
Çorum'un en meşhur yemeği nedir
Kırmızı gözlü muhabbet kuşunun cinsi nedir
Aydınlatma şiddeti birimi nedir
Deniz kızı hikayesi nedir
Null tanısı nedir
Ünsiyet nedir islamda
Etnik coğrafya nedir
Baba travması nedir
Kartal nedir kısaca bilgi
Sosyal rol nedir kısaca
Disney Prenses'in adı nedir
Hızlanma şeridi nedir
Zıt anlamlı kelime nedir
Saraç ipi nedir
1 5000 ölçekli harita nedir
NOC açılımı nedir
Lezzetli domatesleri ile ünlü şehrimizin adı nedir
Yesevilik nedir kısa ve öz
Mürekkepsiz yazıcı nedir
Board marker nedir
Ec değeri nedir
7 sınıf karışım nedir
ETW nedir
En iyi mutfak tezgahı malzemesi nedir