Çünkü aldatma (zina) sebebiyle boşanma kararında, davalı tam kusurlu sayılır. 2022 yılında aldatan eşin maaşının en az 10 katı kadar tazminat ödemesine hükmedilebilyor. Bu tutar, manevi tazminat olarak aldatılan eşe ödenir. Fakat aldatılan eş aldatana şiddet göstermişse, kusurlar eşit olur ve tazminat ödenmez.
Yeni Türk Ceza Kanunu'na göre aldatma suç olarak düzenlenmemiştir ve cezai bir yaptırımı yoktur. Bu nedenle aldatan eşin cezai bir sorumluluğu bulunmadığından suçlu sayılmamaktadır. Aldatmak suç mu sorusunun karşılığı hayır olacaktır. Ancak aldatan eşin hukuki sorumluluğu bulunmaktadır.
Aldatma nedeniyle boşanmaya karar verildiğinde aldatan eşin tam kusurlu olduğu kabul edilir. Bu sebeple aldatan kadının veya erkeğin kendisi için nafaka alamayacağı söylenmelidir. Dolayısıyla aldatan kadın kendisi için yoksulluk nafakası alamaz.
Aldatan eşten maddi ve manevi tazminat talep edilebilmesi önünde, yapılanlar daha önceden affedilmediği sürece, hukuken hiçbir engel bulunmamaktadır. Sonuçta sadakat yükümlülüğünün ihlal edilmiş olduğu açık bir şekilde ortadadır.
Psikologlar, aldatmanın, bir partnerin diğerine karşı sadakatini ihlal eden herhangi bir eylem olarak tanımlanabileceğini belirtir. Bu kapsamda mesajlaşma, eğer bir bağlılık ya da sadakat ihlaline neden oluyorsa, aldatma olarak kabul edilebilir.
Aldatma eyleminin temelinde genellikle ilişkideki eksiklikler, duygusal tatminsizlikler veya iletişim problemleri yatmaktadır. Bu faktörler, aldatan kişinin dikkatini başka bir ilişkiye çekmesine neden olabilir. Ancak aldatma, sadece dışsal faktörlerle değil, aynı zamanda içsel dinamiklerle de ilişkilidir.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu bu farklılıkları ortadan kaldırmak amacıyla 06.07.2018 tarihinde İçtihadı Birleştirme Kararı vermiştir. Bu kararda; 3. kişinin aldatılan eşe karşı sorumluluğu bulunmadığını ve aldatılan eşin 3. kişiye dava açması hakkı olmadığını belirtmiştir.
Aldatma Türleri
Aldatma, fiziksel, duygusal, zihinsel olmak üzere üç farklı şekilde görülür. Fiziksel aldatma, bireylerin partnerleri dışında biriyle fiziksel temasta bulunması, cinsel birlikteliğe girmesidir. Duygusal aldatma ise bireylerin partnerleri dışında birine duygusal yakınlıkta bulunması, aşık olmasıdır.
İslam hukukunda evli veya dul olup zina yapan kadın ve erkek dört mezhebin ittifakla görüşüne göre 'ölünceye kadar taşlanarak' cezalandırılır. Bu cezalandırmaya 'recmetmek' denmektedir. Bu cezalandırmaya dair Kur'an'da açık bir ayet yoktur.
Aldatılan eşin birincil hakkı, hiç şüphesiz boşanma hakkı olacaktır. Aldatılan eş, Zina (Aldatma) sebebiyle boşanma davası açabilir. Bunun yanı sıra aldatılan eşin, uğradığı ve uğraması muhtemel maddi ve manevi zararlarının giderilmesi için, aldatan eşe karşı tazminat davası açma hakkı bulunmaktadır.