İki veya daha çok sözcükten kurulu bir çeşit dil ifadesi olan deyimler, duygu ve düşünceleri dikkati çekecek biçimde anlatan ad, önad, belirteç, yalın ve birleşik eylem görünüşlü dilsel yapılardır. Ya tam bir tümcedirler ya da bir söz öbeğidirler.
Bir olayı, sözcüğü ya da vaziyeti daha etkileyici bir şekilde anlatmak adına minimum iki kelimenin bir araya gelmesi ile beraber oluşan, çoğu kez gerçek anlamdan uzaklaşarak, kendine has mana kazanan sözcük gruplarına deyim adı verilir.
İki ya da daha fazla sözcüğün bir arada kullanılmasıyla oluşan söz gruplarıdır. Çok fazla kelimeden oluşmuş olsalar da tek bir durumu karşılarlar. Örneğin “Atı alan Üsküdarı geçti” deyimi bir fırsatın kaçırılması anlamına gelir.
1- Deyimler kalıplaşmış ifadelerdir. Bu nedenle bir deyimin içerisinde yer alan kelimelerin yeri değiştirilemez. 2- Genellikle deyimlerde yer alan kelimelerin tamamı mecazi anlamda kullanılır. 3- Deyimlerde en çok kullanılan söz sanatları teşbih ve mecaz-i mürseldir.
Deyimler, tarihin bilinen veya bilinmeyen bir döneminde, genellikle mecazlaşarak halkımız tarafından benimsenmiş, kalıplaşmış söz öbeklerinden oluşmaktadır. Uzun deneme ve gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve nesilden nesile aktarılarak halka mal olmuş, öğüt verici nitelikte sözlere ise atasözü denmektedir.
3. Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır. Örnekler: » “Kök söktürmek” deyimi “bir bitkinin kökünü çıkarttırmak” değil, “güçlük çıkarmak, uğraştırmak” anlamındadır. » “Hapı yutmak” deyimi “ilaç içmek” değil, “kötü duruma düşmek” anlamındadır. 4. Bazı deyimlerin gerçek anlamları da vardır.
Deyimler, atasözleri gibi kalıplaşmış sözlerdir. Sözcüklerin tümü ya da bazıları değiştirilip yerine -aynı anlamda da olsa- başka sözcükler konulamaz veya söz dizimleri değiştirilemez. Örneğin; kabak tadı vermek yerine kabak kokusu vermek denemeyeceği gibi, ağır başlı yerine de başı ağır kullanılmaz.
Kavramları ya da durumları hoşa giden bir anlatım üzerinden belirten, genelde gerçek anlamlarının dışında kullanılan sözcüklerden oluşan cümlelere deyim denir. Aynı zamanda kalıplaşmış sözcük topluluğu olarak da ifade etmek mümkün.
Baklayı ağzından çıkarmak: Gizli tuttuğu şeyleri açıklamak, söyleyemediği şeyleri sabrı tükenince söylemek. Baltayı taşa vurmak: Farkında olmadan karşısındakini rahatsız ede cek, kızdıracak söz söylemek. Bardağı taşıran son damla : Sonunda insanın sabrını tüketen, olum suz tepki yaçatan söz, davranış vb.
- Zengin kaşınmış, fukara zannetmiş, para verecek. - Ölüler de zanneder ki, diriler her gün helva yiyir. - Uyursun sabaha galır, ölürsün ellere galır. - İgidim (kocam) igid olsun da, yerim çalı dibi olsun.
 Ne Demek
                            
                    Ne Demek                
                    Solunum asidoz ne demek
Bol kesim kıyafet ne demek
Cevapsız çağrı ne demek
Ucube argoda ne demek
2 iklim aktivisti ne demek
2 1 koltuk ne demek
Ahzab suresi 40. ayet ne demek istiyor
Rüyada cam batması ne demek
Kahve falında denizati görmek ne demek
Denovo ne demek tıp
Vahye ne demek din
Aza kanaat ne demek
Rüyada Beyaz Minibüs Almak Ne Demek
2 2 dubleks ne demek
Yüz somurtmak ne demek
Önermelerde gerektirme ne demektir
Sormadan söylemek ne demek
Sumplu akvaryum ne demek
Evye ne demek
Mılık ne demek
7 ev alçalan oğlak ne demek
Fk Pozitif Ne Demek
Sığ Ne Demek
39 say ne demek
1.6 e-TorQ ne demek
Ticaret A.Ş ne demek
Açık çek vermek ne demek
Minel aşkı ve halatihi ne demek
Bodun ne demektir
Denizcilikte draft ne demek
Höt höt biri ne demek
Bisex ne demektir
Derin penetrasyon ne demek
205 55 R 16 91 T ne demek
Karusel ne demek havacılıkta
Kaynaştırma çocuğu ne demek
Bulmacada çap ne demek
Kdv tevkifatı ne demek
Kaş yaparken göz çıkarmak ne demek
97 4 askerlik ne demek